Basın Bültenlerinde İstatistikler ve Kullanımı

Her gün gazetelerde ve televizyon programlarında “işsizlik oranı son çeyrekte yüzde 5 arttı” gibi çeşitli istatistikler içeren haberler yer alıyor. Basın bültenlerine bu tarz istatistikler eklemek, bülteninizi gazeteciler için daha cazip hale getirebilir. Ancak, gazetecilerin gerçekten ilgileri çekilmek isteniyorsa istatistiklerin basın bültenlerinde doğru bir şekilde kullanılması gerekiyor. Basın bültenlerinde istatistikler doğru bir şekilde kullanmak istiyorsanız bu konuda hazırladığımız ipuçlarını görmek için bu yazıyı okumaya devam edin.

Basın bültenlerinde istatistikleri kullanmak gazetecilerin ilgisini çekmek için uzun yıllardır kullanılan önemli yöntemlerden biridir. Zaman zaman bazı şeyleri kelimelerle anlatmak mümkün olmayabilir, kelimelerin yetersiz kaldığı bu gibi durumlarda rakamları kullanmak haberin çok daha iyi aktarılabilmesini sağlar. Örneğin, “İşsizlik oranı 0,1 puanlık artış ile yüzde 10,8 seviyesinde gerçekleşti ve işsiz sayısı 2018 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 88 bin kişi artarak 3 milyon 531 bin kişiye ulaştı” şeklinde bir ifade işsizliği anlatan çok güçlü bir ifade olacaktır. İşsizliği sadece yüzde ile ifade ettiğinizde görselleştirmesi güç olacaktır. Bu yüzden insanlar bu haberi okumak istemeyebilir. Bu yüzden işsiz sayısını vererek durumu görselleştirebilir okuyucu tarafından durumun ne olduğunu daha iyi anlaşılmasını sağlayabilirsiniz. Bu yüzden basın bültenine istatistik ekleyecekseniz bu istatistikleri çok akıllıca kullanmanız gerekir.

Basın bülteninizde istatistikleri kullanmadan, bu istatistiklerin gerçekte ne yansıttığını düşünün. Örneğin çevre ile ilgili grup, atıkların yüzde 30’unun geri kazandırılamadığını söylediğinde aslında bu iyi bir orandır. Sonuç olarak atıkların yüzde 70’i geri kazandırılmıştır. Ya da okuldaki öğrencilerin yüzde 5 hasta olduğu dediğimizde bu kötü bir orandır. Çünkü okuldaki çocukların yüzde 95’i iyi olsa da onlarca belki yüzlerce öğrenci hasta olmuştur. Dolayısıyla rakamları iyi okumak istatistikleri basın bültenlerinde kullanmanın ilk şartıdır.

1. İstihdam

İstihdam rakamları hem gazetecilerin hem de okuyucuların ilgisini çeken önemli konulardan biridir. Eğer işe yeni alımlar yaparak çalışan sayısını artırıyorsanız bu rakamları basın bülteninizde kullanabilirsiniz. Gazeteciler ve okuyucular şirketlerin sağladığı istihdamı bilmek isterler. Örneğin 10 kişi olan toplam çalışan sayınızı 20’ye çıkarıyorsanız çalışan sayınızı iki katına çıkardığınızı söyleyin. Bu daha etkileyici olacaktır. Ya da 5 kişiden 10 kişiye çıkardıysanız çalışan sayısı yüzde 100 arttı diyebilirsiniz. Çalışan sayısı 10 kişi oldu demektense iki katına çıktı ya da yüzde 50 arttı demek gazetecinin ve okuyucunun daha çok ilgisini çekecektir. Ancak çalışan sayısında azalma varsa kişi sayısını kullanmanız daha faydalı olacaktır. Örneğin iş gücünün yarısını kaybetti yerine 5 kişiyi işten çıkardı arasında çok büyük fark vardır.

2. Sağlık

Sağlıkla ilgili istatistikleri kullanırken çok dikkatli olun. Birçok şirket, besin takviyelerinin veya ilaçlarının etkili bir tedavi olduğunu iddia eder. Hatta yüzde 95’lere kadar tedavi edici olduğunu dahi söyleyebilirler. Ancak bu, birkaç nedenden dolayı oldukça yanlış bir durumdur ve birçok kanuna ve yönetmeliğe aykırıdır. Uzun yıllar süren çalışmalara bile dayansa birçok durumda “iyileştirme” kavramının kullanılması şirket açısından çok büyük sıkıntılara yol açabilir. Ayrıca yüzde 95 gibi bir rakam kullanmak dahi insanları yanlış yönlendirebilir. Sonuçta bu ilacı ya da besin takviyesini kullanan kişinin yüzde 5 mi yoksa yüzde 95 içinde mi yer alacağının herhangi bir garantisi yoktur. Bu, kullanılabilecek doğru bir istatistik değildir. Kısacası bu rakamlar istenilen yöne çekilebilir ve bazı durumlarda fayda sağlamak yerine zarar dahi verebilir. Bu yüzden sağlıkla ilgili basın bültenlerinde doğru rakamları vermekte fayda vardır. Gazetecileri yanlış yönlendirmek yerine doğru ve net bilgilerle beslemek bülteni ve içerdiği bilgileri daha cazip kılacaktır. Rakamlarla yanlış yönlendirildiklerini anlayan gazeteciler basın bültenini muhtemelen değerlendirmeyecek, üstüne bundan sonra sizden kendilerine gelecek bültenlere de şüpheci yaklaşacaklardır.

3. Madalyonun öbür yüzü

Biraz önce de kısaca değindiğimiz gibi madalyonun öbür yüzünü de görmek gerekir. Atık örneğinde olduğu gibi atıkların yüzde 30 geri dönüştürülememiş olsa bile yüzde 70’lik kısmı dönüştürülmüştür. Bu yüzden diğer kısmı da bültende kabul etmek faydalı olacaktır. Örneğin atıklarla ilgili bir bülten yapıyorsanız başlığınızın atıkların yüzde 70’inin geri dönüştürüldüğü yönünde olmalı ancak yüzde 30’unun belirli nedenlerden dolayı toplanamadığı nedenleriyle birlikte bültende verilmelidir. Bu sayede atıkların neden dönüştürülemediği konusunda gazeteciye ve okuyuculara bilgi verebilir, ileride bu oranın daha da artacağını vurgulayabilirsiniz. Bu, basın bülteninizin hikayesine bir denge eklemekle kalmaz aynı zamanda gazetecilerin hikayenizden emin olmalarını da sağlar.

Basın bültenlerinde istatistikleri kullanmak başta biraz zor gelebilir, ancak zamanla deneyim kazandıkça bu işin ustası haline gelirsiniz. Bunun için rakamlara biraz vakit ayırın ve istatistiklerin basın bültenlerinizi nasıl daha güçlü bir hale getireceğini anlamaya çalışın. Basın bültenlerinizin medyadaki yansımalarını gördükçe rakamların gücünü daha iyi göreceksiniz.

SONRAKİ ADIM

Tüm şirketler, basın bültenlerini pazarlama çalışmalarına dahil etmelidir. Basın bülteni gönderimi yapmak, sadece dijital yöntemleri kullanmanın çok daha fazlasını sağlayacaktır. Faselis, basın bültenlerinizi doğru kitleye ulaştırmanıza yardımcı olur. Faselis’in Web sitesini ziyaret ederek size nasıl yardımcı olacağına yakından bakın.

Yazan: Louise Harris